Big Ben (photograph Be Bilgehan Erdem) |
Londra'ya ilk vardığınızda metroya atlayıp Westminster durağında inin, burada sizi tüm görkemiyle Bigben ve Westmnister sarayı sizi bekliyor olacak.
"Big Ben" aslında saat kulesinin çanının adıdır, ancak halk tarafından tüm yapıyı belirtmek için kullanılır olmuştur. (Vikipedia'dan alıntıdır..)
Westminster Sarayı (photograph By Bilgehan Erdem) |
Westminster Sarayı ve Ben :) (photograph By Bilgehan Erdem) |
Buradan başlayıp köprüden karşıya geçin ve sola doğru yürümeye başlayın... Sağ tarafınızda Westminster sarayını göreceksiniz buranın gece ve gündüz çok güzel bir görüntüsü var... Fotoğraf çekmek için en ideal yer köprünün tam ortası diyebilirim...
Westminster
Sarayı ya da Parlamento Binası (İngilizce:
Palace of Westminster, Houses of Parliament) (Vestminster
okunur) Birleşik Krallık'ta,
Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası'ndan
oluşan İngiliz Parlamentosu'na ev sahipliği yapan yapıdır. Saray, Westminster
semtinde Thames Nehri'nin kuzey
yakasında, Whitehall'da
bulunan diğer kamu binalarının yakınında yer alır.
Sarayın
mimarî yapısı ve düzenlemesi oldukça karmaşıktır. Yaklaşık 1.100 odası,
100 merdiven
çıkışı ve toplamda 4.8 kilometreyi bulan uzun koridorları
vardır. Yapının büyük bölümüm 19.
yüzyılda yapılmış olmasına karşın, bugün katafalk
törenleri gibi bazı etkinliklerin düzenlendiği Westminster Hall ve Jewel
Kulesi'si gibi tarihî bölümlerde hâlâ ayaktadır.
1834
yılında yaşanan bir yangından sonra, parlamento binası 30 yıllık bir süreçte
yeniden onarım görmüş ve eski hâlini almıştır. Bu onarım büyük ölçüde mimar Charles
Barry (1795–1860)
ve yardımcısı Augustus Welby Pugin
(1812–52)
tarafından gerçekleştirilmiştir. (Vikipedia'dan alıntıdır..)
Parlamento binasının içerisini gezmedik çünkü bizim gibi öğrencilere biraz pahalı geldi :), sanırım şu anda giriş ücreti 16£ civarında..
Köprünün sol tarafında tüm görkemiyle London Eye sizi bekliyor olacak.. Bu avrupanın en büyük dönme dolabı, İngilizler gerçekten ilginç insanlar, sırf tuirstik amaçlı şehri yukarıdan gören kocaman bir dönme dolap yapmışlar bence şehrin tarihi yapısına son derece aykırı ama London eye Londra'nın en önemli sembollerinden, geceleri Thames nehrine yansıyan ışıkları da son derece etkileyici... London eye'de Londrada pahalı turistik eğlencelerinden ama ben gittiğim şehri şöyle bir de yukarıdan görmeliyim diyorsanız. Londrada çıkabileceğiniz en ideal noktada bulunuyor, fiyatı kişi başı £25-30 civarında ama bazı indirimli bilet satan sitelerde daha uyguna bulmanız mümkün. tur yaklaşık 45dk sürüyor ve önünde sürekli bir kuyruk oluyor eğer kısa süre beklemek istiyorsanız hafta içi gitmenizi öneririm.
Merlin Entertainments London Eye (bilinen kısaltması ile London Eye ya da Millenium Jant olarak da bilinir), 135 metre yükseklikte, Avrupa'da bilinen en yüksek dönme dolaptır. Birleşik Krallık'ın en popüler turistik mekanı olmak üzere yılda üç milyona yakın turist ziyaret eder.Tasarımını mimarlar, David Marks, Julia Barfield, Malcolm Cook, Mark Sparrowhawk, Steven Chiltonve Nic Bailey tarafından yapılmıştır.(Vikipedia'dan alıntıdır..)
London Eye |
Thames nehrinin yanından yürümeye devam ettiğinizde london eye'ın etrafında sokak tiyarocularını göreceksiniz. Bu sokak performansları bana bir festivali hatırlatır her zaman, thames nehri boyunca hiç sıkılmadan yürüyebilirsiniz. Londra'da bulunduğumuz süre botunca bu 2-3 km'lik mesafeyi belki 10'dan fazla kere yürümüşüzdür...
Thames nehri kenarındaki sokak tiyarocuları |
Thames nehri kıyısında yürümeye devam ettiğinizde nehir kıyısında bir çok bar veya pub tarzı yerler göreceksiniz. Buralar yorulduğunuzda dinlenmek ve birer bira veya bir şeyler içmek için mükemmel yerler. Londranın bir ilginç özelliği ise gittiğiniz yer ne kadar lüks olursa olsun genelde her şeye standart aynı fiyata alıyor olmanız, örneğin kahve nehir kıyısındaki lüks bir barda da £2.5, şehir içindeki herhangi bir bardada. Bana bu yönüyle Londra gerçekten farklı gelmişti. Bu yüzden burası çok pahalıdır burada oturmayalım diye düşünmeyin, o yer tahmin ettiğinizden çok daha ucuz olabilir.
Tower Bridge Yakınında bir Pub |
London Bridge'ın yan tarafındaki Belediye Binası |
Bu kıyı boyu yürüşte karşınıza bütün görkemi ile Tower Bridge çıkacaktır. Burası bana göre Londra'nın en güzel köprüsüdür.
Tower Bridge |
Tower Bridge İngiltere'nin Londra şehrinde Thames Nehri üzerinde yer alan bir köprüdür.
Londra Kulesine yakın olduğu için "Kule Köprüsü" olarak adlandırılmıştır. 1894’te kullanıma açılan köprü, Baskül köprü türü köprülerin en ünlülerinden biridir. Köprü yüksek seviyeden iki yatay yürüyüş yolu ve aşağıdan bir araba yoluyla birbirine bağlanmış iki kuleden oluşur. Tarihçe: Londra'nın doğusunda gelişen ticaret nedeniyle 1870'lerde bir köprünün inşasına gerek duyuldu. 1870 yılında sualtından geçen tüp yapılmıştı ama sadece yaya trafiğine açıktı ve yetersiz kalmaktaydı. Diğer yandan, o bölgede klasik bir köprü inşaası da mümkün değildi. Çünkü klasik bir köprü, Londra Köprüsü ile Londra Kulesi arasında limana erişimi engellerdi.1876 yılında açılan köprü proje yarışmasının sonucunda, Horace Jones'un köprü projesi kabul edildi (1884).Köprünün inşası 1886 yılında başlayıp 8 yıl sürdü. Köprü, nehrin iki yakasındaki iskelelere birer köprü inşa edilmesini, köprülerin arasındaki yolun iki kanat halinde 83° açı ile açılarak nehir trafiğine izin vermesini öngörüyordu. O dönemde köprü kanatlarının açılması hidrolik bir düzenekle sağlanmaktaydı. Bugün, hidrolik sistemin yerine elektrikli bir sistem kullanılmaktadır.
Tower of London:
Tower Bridge köprüsünden karşıya geçtikten sonra karşınıza Londra Kalesi bulunmaktadır. buraya giriş ücretli ancak biraz daha yürüyüdüğünüzde kalenin bahçe kısmını görebiliyorsunuz havanın güzel olduğu zamanlarda bazen burada eski zamanları anlatan tiyatrolar düzenleniyor. Ücretsiz olarak seyir tepesinden bu canlandırmaları görmeniz mümkün.
Londrada gidebilecek diğer turistik yerleri aşağıda sıraladım:
1820'de IV. George tarafından alanın düzenlenmesi için dönemin peyzaj mimarlarından John Nash görevlendirildi. Charing Cross bölgesinin yeniden yapılandırılması planı doğrultusunda, Nash Trafalgar meydanı'ndaki pek çok binayı yıktırdı. Meydanın bugünkü son haline ulaşması ise 1845 yılında ingiliz mimar Charles Barry'nin yaptığı çalışmaların sonucu oldu.
Nelson Column Ingiliz amiral horatio nelson 'un anısına, yapımı 3 yıl süren (1840-43), trafalgar meydanı 'nın tam ortasına dikilmiş 5.5 metrelik, amiralin figürünü de taşıyan sütundur.
Buckingham Palace
Buckingham Sarayı, İngiliz kraliyet ailesinin Londra'da oturduğu saraydır. Westminster'da bulunan saray, adını 18. yüzyıl
başlarında Buckingham dükleri için yapılan evden alır. III. George'un 1761'de
eşi için satın aldığı ev kraliçenin evi olarak anılmaya başladı.
Caddeye bakan doğu cephesi ise 1913'te Sir Aston
Webb'in tasarımına göre,
Kraliçe Victoria Anıtı'na bir arka plan oluşturacak biçimde yeniden
düzenlenmiştir. Victoria burada oturan ilk hükümdardır. Buckingham Sarayı'nda
602 oda vardır.
Ağustos ve eylül ayında 19 özel oda daha gezmeye açılır.
Nasıl Gidilir ve Ne kadar?
Öğrenci: 14£
Adres:
Buckingham Palace
London
En yakın metro istasyonu:
Buckingham Palace
London
En yakın metro istasyonu:
- Victoria
- Green Park
- Hyde Park Corner
Otobüs numaraları 11, 211, 239, C1, ve C10 durak: Buckingham Palace Road
Burası sanki dünyadan bir yer değilmiş gibi garip giyinimli insanlar garip dükkanlar var. Buraya girdiğimizde kendimi film setinde gibi hissetmiştim. ama her gittiğimden içeride dolaşmaktan çok zevk alırım. Hafta sonları son derece kalabalık oluyor ama kalabalık olması orayı daha da eğlenceli kılıyor bence. Küçük bir anım Camden de yemek yemek için bir yere girdiğimizde içeride heidi gibi kız çocuğu elbisesi giymiş bir erkek görmüştüm. Eşcnsel falan da değildi sadece farklı olmak için yapmıştı. Ama böyle şeyleri günlük hayatta görmeniz mümkün olmuyor oraya insanlar sanki içlerindeki özgür ruhu ortaya çıkarmak için gidiyorlar. Hem komik hem eğlenceli, tavsiye edilir...
Picadilly Circus:
Picadilly Londradan en sık geçeceğiniz bölgelerden bir de herkesin mutlaka burada bir fotoğrafı olur. Üzerinde lcdler kaplanmış bir binanın üzerinde sürekli reklamlar geçer ve insanlar burada oturarak yoldan geçen insanları izlerler bir nevi pitstop noktası...
Harrods:
Eğer pahalı bir alışveriş merkezi görmek istiyorsanız "Harrods" tam size göre.. burası tarihi bir bina ve aynı zamanda lüks markaların satıldığı alışveriş merkezi, tuvaletleri bile çok özel içeride gezerken sanki bir müzeyi geziyormuşsunuz havası vermişler entrasan ve yağmurlu bir günü geçirebileceğiniz yerlerden...
Horse Guards Parade:
Londranın atlı askerleri meşhurdur, örneğin siz parkta yatarken atlı bir muhafız yanınıza gelip uyumamanız gerektiğini söyleyebilir. Yada Atlı muhafızlar için yapılmış trafik lambaları vardır. Atlı muhafızlar Londra için adeta bir sembol gibidir. Bu alnda hergün belli saatlerde ücretsiz olarak izleyebileceğiniz atlı değişimlerin olduğu gösteri tarzı törenler yapılır. Pazartesiden cumartesiye saat 11'de ve cumartesi pazar saat 10'da bu törenleri izleyebilirsiniz. Bu törenler Buckhingam Palace'ın hemen dışında St. James's Parkın hemen yan tarafındaki bir bölgede yapılmaktadır. Vaktiniz olursa bir izlemeniz tavsiye edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder