27 Haziran 2012 Çarşamba

Olympos

Olympos
Olympos sahil
Tekirovadaki pansiyonda kahvaltımızı yaptıktan sonra bir de tekirovanın sahilinde denize giriyoruz. Buranın denizi de temiz ve sahili küçük çakıllardan oluşuyor. Çok turistik bir yer olmadığından plajı da çok kalabalık değil rahatça yüzüp güneşlenebilirsiniz.. Tekirovadan sonra yola devam edip Olymposa gidiyoruz. Olypmpos Tekirovaya yaklaşık yarım saat mesafede. Burada kalacak yer ayarlamak için pansiyonları geziyoruz. Burada fiyatlar kişi başı kahvaltı ve akşam yemeği dahil 40-50 TL arasında değişiyor. Meşhur Kadirin ağaç evleri de pansiyonların ilk başladığı yerde bulunuyor. Biraz gezme, araştırma ve pazarlık ile kişi başı 37.5 liraya ayarlıyoruz. Her gün yol gitmek yorucu olduğundan burada iki gece kalmaya karar veriyoruz. Kaldığımız pansiyonun adı Natural Pansiyon yemekleri açık büfe sabah kahvaltısı sabah 9-11 arasında akşam yemeği de akşam 8'de başlıyor. Herkese tavsiye edebileceğim temiz ve nezih bir yer. Biz bu pansiyonu tesadüfen bulduk ama son derece memnun kaldık, yemekleri son derece lezzetli ve doyurucu. Oradaki pansiyonların hepsinin formatı hemen hemen aynı girişte sizi sağlı sollu sedirler karşılıyor bungolawlar ise bu alanın sonrasında başlıyor. Bungolaw diyince aklınıza ağacın tepesinde evler gelmesin, buradaki bungolawlar bildiğiniz tahtadan küçük odalar, her bir oda ayrı ayrı yapılmış. Odalar içerisinde bir yatak, dolap ve banyo mevcut. Odalar bir pansiyon lüksünde değil genellikle küçük ancak yeterli çünkü genellikle bütün gününüzü pansiyonun girişinde olan orta alandaki sedirlerde geçiriyorsunuz.Bütün gün çay kahve bedava sedirlere yayılıp çayımızı yudumlarken tatil ve yolun yorgunluğunuz üzerimizden atıyoruz.Kalacak yer ile ilgili bir başka önerim ise canlı müzik olmayan bir yeri tercih edin çünkü akşam çalan müzikler hoşunuza gitmeyebilir ve bütün gece bu müzikleri dinlemek zorunda kalabilirsiniz. Bizim pansiyonda müzik yoktu ama yan taraftan gelen canlı müzik bile yetti çünkü sabahın 2sine kadar aralıksız türkü söylediler. Gelelim Olymposun sahil kısmına, Olympos da Faselis gibi Likyalılardan kalma antik bir kent. Bu yüzden koruma altına alınmış, bizim kaldığımız pansiyondan sahile kadar yaklaşık 2 kilometre bir yol var bu yolu yürüyebilirsiniz veya araba ile gitmek de mümkün aracınızı antik kentin girişindeki otoparka bırakıyorsunuz buranın ücreti bütün gün için 4 lira. Ayrıca sahile geçmek için de para vermek zorundasınız bunun için de 7.5 TL'ye 10 kontörlük bir plaj kartı alabilirsiniz normalde tek girişi 3 lira olan giriş ücreti böylece 75 kuruşa gelmiş oluyor. Biz aynı kartla 4 kişi 2 kere plaja gittik yani aynı kartı birden fazla kişi kullanabiliyor. Antik kente girdikten sonra yaklaşık 5-6 dakikalık yürüyüşten sonra sahile varıyorsunuz. Sahil taşlık ve sağ tarafınızda denize karışan küçük bir dere mevcut. Duş, wc eskiden yoktu ama bu sene koymuşlar sahilde biraz ilerlediğinizde görebilirsiniz. Ama ben biraz daha eğlenceli bir duş istiyorum diyorsanız kendinizi buz gibi derenin suyuna da bırakmanız mümkün. Olymposun denizi akdeniz olmasına rağmen deniz suyu sıcaklığı düşük bunun sebebi de denize girilen yerde tatlı suyun denize karışması ve bu sayede de denizi oldukça temiz. Sahilden biraz açılınca mağaralar mevcut mağarada yüzmek isteyenler de biraz açılıp mağaralarda yüzebilir, mağaraların içi gayet güvenli ve zevkli, herkese tavsiye ederim.


Olympos, derenin olduğu kısım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder